KAYIP SONRASI KRİZ VE YAS

İnsan yaşamının bazen zor dönemleri vardır. Yaşamınızdaki kayıplar ve kayıp sonrası yeniden hayata tutunmak en önemli yaşam krizlerden biridir. Kayıp denilince genelde akla gelen, ölüm olgusu olmakla birlikte aslında yaşamımızdaki kayıplarımıza sadece ölüm olgusuyla sınırlı değildir. Örneğin boşanmak, sevgiliden ayrılmak, iş değişimi ya da işten ayrılma, şehir da ülke değiştirme hatta bir semtten başka bir semte taşınmak bile insan ruhunda kayıp olarak hissedilir.

Elbette bu kayıplar arasında en ağır olanı ölümün yarattığı kaybın bıraktığı izlerdir.

Kayıp sonrası süreç kriz ve yas dönemlerinden oluşmaktadır.

Bu süreç; özellikle günümüz batı toplumlarında “güçlü olmak” seklinde tanımlandığı gibi, kayıp sonrasındaki bir iki haftada tamamlanıp, çalışma ve günlük hayata kısa surede dönmeyi öngören kısa bir süreç değildir. Kayıptan sonraki süreç, çeşitli evreleri olan ve her bir evresi yaşanılan kaybın insan ruhunda bıraktığı izleri ifade ettiği bir dönemdir. Uzmanlara göre; sağlıklı geçirilen kayıp sonrası süreç en az 4 ile 6 ay süresinde tamamlanmakta olup, kişinin kayıp karşındaki ruhsal savunmalarına göre iki yıla kadar da uzayabilmektedir. Bu sürecinin ilk evresi “keder” duygusunun hâkim olduğu “kriz dönemi” olup, bu dönem birbirini takip eden süreçlerden oluşmaktadır. Bunlardan ilki kayıp karşısında bedenimizin fiziksel tepkiler vermesidir. Donup kalmak, olanları anlamakta güçlük çekmek, dış gerçeklikten kopmak, şok olmak, bağırmak ve ağlamak gibi tepkiler bu evreye girmektedir. İkinci evre ise inkâr dönemidir. Yaşanılan kaybın aslında gerçek olmadığını düşünmek ve kaybettiğimize inanmama dönemidir. Bu dönem özellikle ani ölüm ya da ani kayıplar gibi beklenmedik olaylar sonrasında daha sık görülür. Üçüncü dönem pazarlık aşamasıdır. Kişi kaybının karşısında zamanı geri almak ve kaybın hemen öncesindeki olayları değiştirmek ister. Daha sonra terk eden sevgiliye ya da ölen kişiye bizi bırakıp gittiği için, kaybımıza dair öfkelendiğimiz dönemdir. Ve sonrasında kriz donemi yerini, kaybın kabul etmeye dönüştüğü ” yas dönemine” bırakır. Sağlıklı bir şekilde bu süreçlerin atlatmasının ardından ölüm gibi telafisi olmayan kayıplarımız için yıl dönemlerinde anma törenleri yaparak anımsarız. Bu süreçlerin atlatılmasında herhangi bir dönemde takılmak ve bu dönemi atlatamamak yas sürecinin tamamlanmasını engeller. Kişiyi, bitmeyen bir keder duygusunun içine, adeta hapseder. Kaybınızın, sizin iç dünyanızdaki anlamı ne kadar büyükse ve kayıp durumunda herhangi bir psikolojik destek almadıysanız; yas sürecinizin bitmemesi ve kendinizi sıklıkla keder duygusu içinde bulmanız muhtemeldir.

Özellikle ani ve beklenmedik ölüm, terk edilme, iş ve itibar kaybı durumlarında sağlıklı bir yas sürecinden geçmek kişi için kolay olmayabilir. Bu tür yaşam krizlerinde profesyonel olarak psikolojik destek almanız kederinizi yaşayıp tükettikten sonra, kaybınızı kabullenip, yaşama kaldığınız yerden devam etmenizi kolaylaştırır.

Beğendiyseniz lütfen paylaşın.

Daha fazlası:admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir